Para politikasına ilişkin tartışmaların ve yoğun görüş bombadırmanın arasından biraz sıyrılıp, önemli bir analizden bahsetmek, zihnimizi açmakta yardımcı olabilir diye düşündüm. Analiz emtia fiyatlarındaki volatiliteye ilişkin. “Serhan Çevik” ve “Tahsin Saadi Sedik” tarafından yazıldı ve IMF Araştırma Raporları arasında bu ay içinde yayınlandı. Araştırma raporuna ulaşılabilecek internet adresi: http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2011/wp1101.pdf -- A Barrel of Oil or a Bottle of Wine: How Do Global Growth Dynamics Affect Commodity Prices?
Raporda, emtia fiyatlarında son 10 yılda yaşanan olağanüstü dalgalanmanın nedenlerine yönelik çalışmalar yapılmış. Emtia fiyatlarınındaki bu gel-gitlerin bir ülkenin ekonomik ve finansal gelişmeleri üzerindeki etkisi artık tartışılmaz boyutta. Dolayısıyla sözkonusu dalgalanmaların nedenlerine ulaşabilmek daha çok önem kazandı. Raporda ele alınan, birbirinden oldukça farklı iki emtia: ham petrol ve şarap . Ancak raporun sahipleri bu iki emtia arasındaki korelasyonun yüzde 90 olduğunu belirtiyor. Sözkonusu ilişkinin determinantlarının diğer endüstriyel ve tarımsal ürünler üzerindeki etkilerinin de sorgulandığını görüyoruz. Literatüre bakıldığında daha önce emtia fiyatlarına ilişkin hareketler daha çok mikroekonomik bazda incelenirken , sorulara cevap bulma yolunda eksik kalındığı anlaşılmış ve son 10 yıl içerisinde makreokonomik cevapların daha yerinde olduğu görülmüş. Çevik ve Sedik’in çalışmasında analiz literatüre birçok yönden farkılıklar getiriyor. Bunlardan biri de global büyümenin emtia fiyatlarına olan etkilerinin iki başlık altında incelenmiş olması: “gelişmiş ” ve “gelişmekte olan ” ekonomiler olarak.
Petrol fiyatlarındaki gelişmeler
Arz yönlü gelişmelerin emtia fiyatları üzerindeki etkisi zaten biliniyor ama raporda bunun sınırlı çerçevede olduğunun altı çiziliyor . Global talep bileşenlerine gelince, özellikle gelişmekte olan ekonomilere dair, hem petrol hem de şarap fiyatlarında önemli derecede etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmış. Özellikle ham petrol çerçevesinden yaklaşıldığında, arz seviyesinin 1990-2008 yılları arasında neredeyse sabit ve sınırlı bir artış trendi içinde olduğu görülüyor. Sözkonusu dönem içerisinde ortalama yıllık artışın yüzde 1,5 olduğu hesaplanmış. Talep tarafına bakıldığında ise daha güçlü rakamlarla karşı karşıya kalınıyor. Ham petrol tüketiminin özellikle gelişmekte olan ülkeler yönünde ağırlıklanmaya başlandığı belirtilmiş (gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında) ve OECD ülkelerindeki talep artışının yüzde 14 , OECD dışındaki ülkelerdeki talep artışının ise yüzde 52 olduğunun altı çiziliyor. Petrol fiyat dalgalanmalarına bakıldığında ise 2002 yılında 20 dolar’dan, Temmuz 2008 döneminde 134 dolar’a kadar bir tırmanma deneyimlendi.
Krizle beraber dalganın yönü aşağıya döndü. Temmuz 2008 yılındaki zirveden sonra, krizle beraber petrol fiyatlarının yüzde 70 oranında geri çekildiğini ve 41 dolar seviyesine geldiği görüldü. Bu dönemde global talebin de ciddi bir düşüş gösterdiğini söylemekte yarar var. OPEC’in talep geri çekilmesini dengeleme maksatlı hareketiyle arzın da kısıtlandığı bir dönem oldu. Ancak kriz sonrasındaki toparlanma yine güçlü boyutta gerçekleşti ve yine gelişmekte olan ekonomilerin talebi paralelinde 2010 yılının ilk yarısında petrol fiyatlarının 70-80 dolar arasında yerleşerek, yüzde 75 oranında bir artış gösterdiği görüldü.
Şarap fiyatlarındaki gelişmeler
Global şarap tüketiminde de son 10 yıl içerisinde önemli oranda bir artış yaşanırken, arz daha sınırlı bir artış gerçekleştirdi. Şarap fiyatlarının da, tıpkı ham petrol ve diğer emtialar gibi makroekonomik şoklara karşı duyarlı olduğu belirtiliyor. Artan gelir seviyesi paralelinde, yine özellikle gelişmekte olan ülkelerde şarap tüketiminin artış gösterdiği görüldü. Bu çerçevede şarap fiyatları 2008 Temmuz ayında 2000 yılına göre yüzde 269 oranında bir artış göstermiş oldu. Global kriz, şarap fiyatları üzerinde de etkisini gösterdi ve şarap talebindeki azalış fiyatların yüzde 42 oranında azalmasına neden oldu. Kriz sonrası ise, şarap fiyatlarında diğer emtialara göre çok daha hızlı bir toparlanma olduğunu ve fiyatların kriz öncesi seviyesine hemen kavuştuğu görülüyor.
.... ve Sonuç
Bütün bu gelişmelerin detaylı analizi ve yapılan amprik çalışmanın sonucunda, emtia-ağırlıklı gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin ve global likiditenin, fiyatlardaki dalgalanmada ciddi bir rol üstlendikleri görülmüş. Talep ana bileşen olarak görünürken, arzdaki dalgalanmanın da sınırlı bir etkisi var. Dünya çapında petrol ve şarap tüketiminin neredeyse yarıdan fazlası gelişmiş ekonomiler tarafından karşılanırken, gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme, talep artışını sürekleyen ana etken olmuş ve fiyatlar üzerinde daha dominant bir hal almıştır. Rakama dökmek gerekirse, 1990-2008 yılları arasındaki dünya petrol tüketimindeki artışın yüzde 69’u gelişmekte olan ülkeler tarafından karşılanmış.
Bu çerçevede görünür gelecekte dünya büyümesinin gelişmekte olan ekonomiler tarafından sürükleneceğini ve yine belirtilen ülkelerdeki büyümenin ciddi oranlarda olacağını düşünürsek, emtia fiyatlarındaki baskının devamını beklemek yanlış olmaz diye düşünüyorum . Raporda aynı trendin geniş yelpazede birçok emtia fiyatı için de geçerli olduğu belirtiliyor. Emtia-yoğun endüstriyelleşme, artan nüfus beraberinde kişi başına gelir seviyesindeki güçlü tırmanış ve kentleşme emtiaya talebi artırıyor. Gelişmekte olan ülkeler bu hızlı talep artışı nedeniyle, enerjinin daha verimli kullanılması yolunda önlemler almakta ve alternatif enerji çalışmalarına hız vermekte. Ancak kısa vadede bunun fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yapacak nitelikte olması beklenmiyor. Rapora göre, asıl risk global ekonomide bir ikinci dip dalgasının olması ve dolayısıyla gelişmekte olan ekonomilerde büyüme trendindeki bir duraklama.
Rapor emtia fiyatlarına ilişkin olarak genel trendin ne yönde olacağı yolunda net bir yol gösterici durumunda. Özetle, spekülatif haraketlerin dalgalalanmalar üzerinde kısa vadeli etkisi olabilir ancak emtia fiyatlarındaki gidişat yukarı yönlü gibi görünüyor .
Petrol fiyatlarındaki gelişmeler
Arz yönlü gelişmelerin emtia fiyatları üzerindeki etkisi zaten biliniyor ama raporda bunun sınırlı çerçevede olduğunun altı çiziliyor . Global talep bileşenlerine gelince, özellikle gelişmekte olan ekonomilere dair, hem petrol hem de şarap fiyatlarında önemli derecede etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmış. Özellikle ham petrol çerçevesinden yaklaşıldığında, arz seviyesinin 1990-2008 yılları arasında neredeyse sabit ve sınırlı bir artış trendi içinde olduğu görülüyor. Sözkonusu dönem içerisinde ortalama yıllık artışın yüzde 1,5 olduğu hesaplanmış. Talep tarafına bakıldığında ise daha güçlü rakamlarla karşı karşıya kalınıyor. Ham petrol tüketiminin özellikle gelişmekte olan ülkeler yönünde ağırlıklanmaya başlandığı belirtilmiş (gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında) ve OECD ülkelerindeki talep artışının yüzde 14 , OECD dışındaki ülkelerdeki talep artışının ise yüzde 52 olduğunun altı çiziliyor. Petrol fiyat dalgalanmalarına bakıldığında ise 2002 yılında 20 dolar’dan, Temmuz 2008 döneminde 134 dolar’a kadar bir tırmanma deneyimlendi.
Krizle beraber dalganın yönü aşağıya döndü. Temmuz 2008 yılındaki zirveden sonra, krizle beraber petrol fiyatlarının yüzde 70 oranında geri çekildiğini ve 41 dolar seviyesine geldiği görüldü. Bu dönemde global talebin de ciddi bir düşüş gösterdiğini söylemekte yarar var. OPEC’in talep geri çekilmesini dengeleme maksatlı hareketiyle arzın da kısıtlandığı bir dönem oldu. Ancak kriz sonrasındaki toparlanma yine güçlü boyutta gerçekleşti ve yine gelişmekte olan ekonomilerin talebi paralelinde 2010 yılının ilk yarısında petrol fiyatlarının 70-80 dolar arasında yerleşerek, yüzde 75 oranında bir artış gösterdiği görüldü.
Şarap fiyatlarındaki gelişmeler
Global şarap tüketiminde de son 10 yıl içerisinde önemli oranda bir artış yaşanırken, arz daha sınırlı bir artış gerçekleştirdi. Şarap fiyatlarının da, tıpkı ham petrol ve diğer emtialar gibi makroekonomik şoklara karşı duyarlı olduğu belirtiliyor. Artan gelir seviyesi paralelinde, yine özellikle gelişmekte olan ülkelerde şarap tüketiminin artış gösterdiği görüldü. Bu çerçevede şarap fiyatları 2008 Temmuz ayında 2000 yılına göre yüzde 269 oranında bir artış göstermiş oldu. Global kriz, şarap fiyatları üzerinde de etkisini gösterdi ve şarap talebindeki azalış fiyatların yüzde 42 oranında azalmasına neden oldu. Kriz sonrası ise, şarap fiyatlarında diğer emtialara göre çok daha hızlı bir toparlanma olduğunu ve fiyatların kriz öncesi seviyesine hemen kavuştuğu görülüyor.
.... ve Sonuç
Bütün bu gelişmelerin detaylı analizi ve yapılan amprik çalışmanın sonucunda, emtia-ağırlıklı gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin ve global likiditenin, fiyatlardaki dalgalanmada ciddi bir rol üstlendikleri görülmüş. Talep ana bileşen olarak görünürken, arzdaki dalgalanmanın da sınırlı bir etkisi var. Dünya çapında petrol ve şarap tüketiminin neredeyse yarıdan fazlası gelişmiş ekonomiler tarafından karşılanırken, gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme, talep artışını sürekleyen ana etken olmuş ve fiyatlar üzerinde daha dominant bir hal almıştır. Rakama dökmek gerekirse, 1990-2008 yılları arasındaki dünya petrol tüketimindeki artışın yüzde 69’u gelişmekte olan ülkeler tarafından karşılanmış.
Bu çerçevede görünür gelecekte dünya büyümesinin gelişmekte olan ekonomiler tarafından sürükleneceğini ve yine belirtilen ülkelerdeki büyümenin ciddi oranlarda olacağını düşünürsek, emtia fiyatlarındaki baskının devamını beklemek yanlış olmaz diye düşünüyorum . Raporda aynı trendin geniş yelpazede birçok emtia fiyatı için de geçerli olduğu belirtiliyor. Emtia-yoğun endüstriyelleşme, artan nüfus beraberinde kişi başına gelir seviyesindeki güçlü tırmanış ve kentleşme emtiaya talebi artırıyor. Gelişmekte olan ülkeler bu hızlı talep artışı nedeniyle, enerjinin daha verimli kullanılması yolunda önlemler almakta ve alternatif enerji çalışmalarına hız vermekte. Ancak kısa vadede bunun fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yapacak nitelikte olması beklenmiyor. Rapora göre, asıl risk global ekonomide bir ikinci dip dalgasının olması ve dolayısıyla gelişmekte olan ekonomilerde büyüme trendindeki bir duraklama.
Rapor emtia fiyatlarına ilişkin olarak genel trendin ne yönde olacağı yolunda net bir yol gösterici durumunda. Özetle, spekülatif haraketlerin dalgalalanmalar üzerinde kısa vadeli etkisi olabilir ancak emtia fiyatlarındaki gidişat yukarı yönlü gibi görünüyor .
Özlem Bayraktar Gökşen
ozlem.bayraktar@gazeteport.com.tr
ozlem.bayraktar@gazeteport.com.tr