Jason Koebler imzasıyla USNews’de yayımlanan haberi, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Gizem Hasırcıoğlu‘nun çevisiriyle sunuyoruz.
***
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan güne demli bir kahveyle başlıyor. Fakat sektörün içinde olanları bütün gece ayakta tutan kafein değil, iklim değişikliği sebebiyle kahve çiftliklerinde yaşanan sıkıntılar.
Kahve dünyada en fazla ticareti yapılan ürünlerden biri. Her yıl 52 ülkeden, ki bu ülkelerin ekonomileri bu sayede ayakta duruyor ve gelişiyor, 15 milyar doların üzerinde ihracatı gerçekleşiyor ve kahve endüstrisi dünya çapında 26 milyon kişiye istihdam sağlıyor.
Fakat son yıllarda, tüketicilerin kahve taleplerini karşılamak çok zorlaştı. Kahvenin yetiştiği tropik ülkelerde araştırmacılar, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın sebep olduğu bir çeşit zehirli mantar ve oluşturduğu tehditler sebebiyle kaliteyi düşürmeden elde edebilecekleri yeni kahve çekirdekleri üzerinde çalışmak zorunda kalıyorlar.
Kahve araştırmacıları iklim değişikliğini önlemek için bir şeyler yapabilseler bile önümüzdeki birkaç on yılda artan sıcaklıklarla talepleri karşılamakta işleri çok zor.
Amerika Özel Kahve Derneği (Specialty Coffee Association of America-SCAA) Başkanı Ric Rhineart’ a göre “Kahve, iklim değişikliğinin felaket habercisi.” Rhineart sözlerine “Uzun vadede iklim değişikliğinin gezegen üzerine olan etkilerini tahayyül edemiyorsanız, kısa dönemde kahveniz üzerinde oluşturacağı tehdidi düşünün ve bilin ki kahvesiz günler kapıda olabilir.” diyerek devam ediyor.
Sorun o kadar büyüdü ki, Starbucks iklim değişikliğine dayanaklı kahve çekirdekleri araştırmaları yapmak için ilk kahve çiftliğini 18 Mart’ta satın aldı.
Starbucks yetkililerinden Haley Drage iklim değişikliğinin kahve üzerindeki tehditlerinin kendileri için sürpriz olmadığını söylerken, 10 yılı aşkın süredir çiftçilerle birlikte bu konu üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Birçok kahve severin en iyi olarak nitelediği ve Amerika’da en çok tüketilen kahve çeşidi olan Etiyopya menşeili ve çeşitli tropik bölgelerde de yetişen “Arabica” çekirdeği için ise haberler kötü. Çünkü bu çekirdek iklim değişikliğine özellikle duyarlı bir çeşit. 2012 yılında İngiltere Kraliyet Botanik Bahçeleri araştırmacıları, artan sıcaklıklar sebebiyle Arabica’nın tarihin tozlu sayfalarına karışabileceğini ve bugüne kadar yetiştiği topraklarda -özellikle Etiyopya, Uganda ve Kenya- ekiminin 2080 yılına kadar bitebileceğini belirtti.
Arabica’nın yetiştiği diğer Kuzey ve Orta Amerika ülkelerinde de durum pek parlak değil. Araştırmacılar, kahvenin birkaç yıl içinde hali hazırda yetiştiği ve ekonomisinin dayanağı olduğu ülkeleri zor durumda bırakarak, Kuzey Yarımküre’de yetiştirilmesi gerekliliğinden ihtimalinden korkuyorlar.
Jason Koebler haberini Dünya Kahve Araştırmaları Merkezi ( World Coffee Research Center) Başkanı Tim Schilling’in sözleri ile bitiriyor “2050 yılında Nikaragua artık bir kahve üreticisi olamayabilir ve kahveyi Guatemala yerine Teksas ya da Kuzey Fransa’dan temin etmek ihtimali doğabilir.”
( ÇN: Özel kahve (speciliaty coffee) ilk defa 1978 yılında Knutsen Coffee Ltd.’ den Erna Knutsen tarafından Montreal’de gerçekleşen uluslararası kahve konferansında zikredildi. Özel kahve, özel coğrafik mikro klimalarda yetişen benzersiz tat profiline sahip çekirdekler için kullanılan bir tanım ve bu tip çekirdekler hazırlık ve üretim aşamalarında özel ihtimam istiyor. SCAA ise bu tanımı ve bakış açısını esas alan bir dernek olarak çalışmalarına devam ediyor. Kaynak: http://scaa.org/?page=RicArtp1)
Yeşil Gazete için çeviren: Gizem Hasırcıoğlu
(USNews, Yeşil Gazete)
URL: http://www.yesilgazete.org/?p=79295