Bu yazıyı "denize zeytinyağı dökmek"-"üreticinin ahını alacaklar" vb gündemdeki konuları istinaden biraz da aydınlanmamız gerektiği için yazıyorum.
Aslında "yağın kabahati ne? denize sanayiciyi döksene!!" tarzında ironik bir yazı da yazılabilirdi ama amaç bağcıyı döğmek değil, üzüm yemek.
Dünya zeytinyağının en fazla üretildiği İspanya'nın Endülüs bölgesinde yer alan fiyatlar ve satış miktarları aşağıda yer alıyor.
Cordoba menşeli rafinajlık(baz 1 asit!!!) 3,640,97Tl/Ton
Jean menşeli sızma zeytinyağı(max.0,8 asit) 4,131,06Tl/Ton olarak verilmiş cari fiyatlar.
Altta yer alan ikinci bağlantı futuremarket fiyatlarını veriyor ve malesef bu fiyatlar çok ümit verici değil, bugünkü sızma fiyatının altında bağlantılar var.
Üçüncü bağlantı yine İspanya'dan, geçen haftanın en yüksek sızma fiyatı 2229€/ton ve satış miktarı toplam (dördüncü bağlantı) sızma satışlarının yaklaşık %8 oranında..
Yani 2229€/Ton=5.193,57Tl/Ton fiyatı az miktarda bir satışı temsil eden en yüksek fiyat.
Dünya zeytinyağı piyasasının kalbinin attığı, en güçlü zeytinyağı kooperatiflerinin olduğu Endülüs'te, Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin merkezinin bulunduğu ülkede fiyatlar böyle.
Gerçekleri görelim.
Dünya fiyatlarının geleceği, ülkemizdeki fiyatları yukarıya taşıyacak şekilde görünmüyor.
Böyle bir piyasada, ihracat dünya fiyatları seviyesinde yapılmak zorunda olması nedeniyle yapılamaz ise; iç piyasa ihtiyacı dışında kalan miktar elde stok olarak devreder.
İspanya gibi kooperatiflerin yoğun ve etkili olabildiği bir ülkede bu fiyat seviyelerinin nedenlerini geçmişte analiz ettik, yeterince anlaşılmadı.
Fiyatları yükseltebilecek imkanları olsa bunu İspanyol çiftçisi yapardı.
Daha da açıkçası; kelin ilacı olsa demek gerek.
Ülkemizde de hiç kimsenin dünya fiyatlarının yükselmesine neden olabilecek bir politika uygulama imkanı yoktur, şansı da yoktur.
Fiyatları yükseltmekle ilgili bu senaryo geçmiş yıllarda ülkemizde oynandı, DIR dediler olmadı, şimdi "Sanayici insafsız" diyorlar.
Bu fiyatlardan alıp satmak kolay ise neden alıp satılmıyor, neden siz alıp satmıyorsunuz???
Dünya fiyatlarının üstünde fiyat politikası uygulanan ülkemizde fiyatlar üreticiyi menun etmediği gibi, stok maliyetini üstlenmek zorunda bıraktı.
Tribünlere oynayan birkaç kişinin bu politikası iç piyasada birkaç firmanın tüketiciye alım fiyatlarının çok üstünde satış yapmasına yaradı.
Kullanılanlar kullanıldıklarının farkına çok sonraları vardılar, "fiyatlar düştü, raflarda neden düşmüyor" diye sormaya başladıklarında anlamaya başladıklarını varsaydım.
Şimdi yine bu aynı senaryo çok ucuz politikalara alet edilmemelidir
Yanlızca fiyat vererek yapılan politikalar(devlet destekleme dönemlerini hatırlayınız) geçmişte de başarılı olamadılar.
Ülkemiz zeytinciliğinin politikaları değişen dünya politikaları ile mücadele edebilecek ve sektörümüzü üreticiden tüketiciye sektör zincirinin tüm halkalarını koruyacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
Başarmak mümkün belki ama elbirliğiyle mümkün olur bu.
Tek başına başarılı olunabilseydi, siz de bunu başarabilirdiniz. Bu gerçeği herkes görüyor, artık sizler de görünüz.
Sektör asgari müşterekte birleşmek zorundadır.
Bu sanayiciden de öte üretici için yaşamsal önemde gereklidir.
Bu çağrım sektörü seven herkese; gaflet ve ötesinde bulunmayan herkes gereğini yapmalıdır.
Saygılarımla
Hasan Köşklü
Silis Danışmanlık Notu: Zeytinyağı sektörü ile ilgili bu yazıyı şarap sektörü rasyonelleri ile çok benzeşiyor.Zeytinyağı sektörü ortak iş yapma ve sektör sorunlarını eldivensiz konuşma ve çözüm arama konusunda şarap sektöründen biraz daha ileride ancak her iki sektörde benzer sorunlar ile boğuşuyor. Her iki sektörde de ortak aklın ve işbirliğinin gelişmesi dileğiyle.